MASAL


MASAL

Sabah serini derindeki balığı üşütmüştü
Isınmak isteyen balık biraz yukarı çıkıp ağa düşmüştü
Balıkçı insaflıydı , balığı ısıtmalıydı
Yaktı ateşi, yağı kızdırdı, balığı attı
Balık üşümüyordu artık pulları diken diken olmuyordu soğuktan
Balıkçı ne iyi insandı
Balık ne lezzetli katık...

Ali Ural

18 Mart 2012 Pazar

"15 Mart, Yaş 37"

      Çabucak bir doğum günüm daha geldi. 37 yaşını devirdik anlayacağınız. Daha bir hafta önceden annem, "Doğum gününde  size geleceğiz, haberiniz olsun!" dedi. Cennet de sağ olsun birşeyler hazırladı.
      Sevgili damat Mustafa da 15 Mart doğumlu olduğu için hep birlikte kutluyoruz. Afiyet şeker olsun, sağ olun var olun, çok yaşayalım...


  
Ev yapımı pastamız...
 Çiğ köftemiz.

 
 Küçük fasulyenin alt çenesinde dişi çıktı bu da diş buğdayımız.


 Masamız.


 
Bizim küçük fasulye babasının doğum gününde pasta yiyeceği için çok sevinçli.

 Pastanın başına çöreklenmiş bile.


Nice mutlu yıllara..

Hediyemiz bonsai..


 Afiyet olsun...



6 Mart 2012 Salı

Dereköy'de Kahvaltı

         Bu haftasonunu Dereköy'deki Alabalık Çiftliğinde kahvaltı yaparak geçirelim dedik. Trakya Birlik Gönen personeli olarak pazar sabahı 10:30 da soluğu Dereköy'de aldık. Neredeyse tam kadroyduk. Kahvaltı fikri benden çıktı, Dereköy'de kahvaltı fikri ise Arif'ten.  Çok da güzel oldu diyebilirim.
         Şansımıza hava da 16 dereceydi, tam bir bahar havası. Güneş de güzel ısıtıyordu.
         Kahvaltı açık büfe tarzı self servis bir kahvaltı. Her şeyden kararınca hatta gözünü doyurana kadar da alabiliyorsun. Tabii israf olmuyor da değil. Kahvaltılıklar güzel, lezzetli; bal, eritilmiş kaşar ve patatesli gözleme çok güzeldi -belki bana hitap ettiğinden olabilir- . Tahmin ettiğimden daha kalabalıktı mekan. Herkesin bizim gibi ilk defa gelecek hali yok, demek ki beğeniliyor. Ben de beğendim. Özellikle kahvaltıda yiyip yiyip, eskiden harika ama selden sonra biharap olan akarsuyun kenarında dolaşarak, yeniden kurulan tahta köprünün üzerinden geçip küçükbaş hayvanların ayak izlerini takip ederek yamaca tırmanmak-ne yalan söyleyeyim en iyisi Engindi- çok eğlenceli geldi. Öyle ki onca yememe rağmen neredeyse bir saatte tekrar acıktım diyebilirim. Biraz daha kalsaydık herhalde kaşarlı alabalıkları da yiyerek öyle dönecektik.


 Masalar sıkışık olmasına rağmen kimse aç kalmadı.


Herkesin doyduğu gözlerinden belli oluyor.



Engin Uzun ve eşi Ömür Uzun ile yakışıklı veznedarımız Halil İbrahim Şen ile eşi Ayşenur.



Zooteknistimiz Arif Evyapan ile eşi Ayça.



 Kahvaltıdan hemen sonrası.


Bahsettiğim yeri değişmiş olmasına rağmen eskisi gibi olan tahta köprü.


Ne de olsa yeni evliler. Yani aramızda en yenisi onlar..


 
Köprüden geçtikten sonra yamaca tırmanmadan hemen önce yosun kaplı kayalar. 


Tırmanış başlıyor.


 
Cesur bayanlar..


 
Yediklerini eritmeye çalışan ben.


 
Dağcı komando: Gabar, Batman, Şırnak kaşifi Engin Uzun, söylediğim gibi en iyi tırmanıcı. Bir ara onu kaybettik bile.


Yavaş yavaş yorulan ve geri dönen ekip.


Soluğu akarsuyun içindeki ağaç tepesinde alan Engin ve Halil İbrahim.


İbrahim ve Yıldız. Yıldız köprüden geçemedi ama birdahaki sefere..
 

Alabalık tesisinin balıklarının yaşadığı havuzları besleyen akarsu..



Tırmanmaya çalıştğımız küçük ama dik tepecik..

Hanımlar...


Ve  beyler...